Pay Alım Teklifi Tebliğine Getirilen Düzenlemeler Hakkında Bülten
16.10.2021 tarihli ve 31630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Pay Alım Teklifi Tebliği (II-26.1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (II-26.1.ç)” ile Sermaye Piyasası Kurulu’nun hazırladığı Pay Alım Teklifi Tebliği (II-26.1) ’ne (“Tebliğ”)[1] yeni düzenlemeler getirilmiştir.
Tebliğ’e getirilen değişiklikler asıl olarak fiyat düzenlemeleri de dahil olmak üzere zorunlu ve gönüllü pay alım teklifi usulü ve esaslarına ve pay alım teklifinde bulunma yükümlülüğünün doğmadığı haller ile muafiyet halleri konusundaki değişikliklere ilişkindir. Bahis konusu yeni düzenlemeler, özetle, aşağıdaki gibidir:
Zorunlu Pay Alım Teklifi
Bilindiği üzere, halka açık şirketlerin yönetim kontrolünün[2] değişmesi halinde, söz konusu kontrol hakkını veren pay veya oy haklarını iktisap edenler tarafından zorunlu pay alım teklifinde bulunulması gerekmektedir.
Bu doğrultuda, zorunlu pay alım teklifi sürecinin uygulanmasına yönelik tereddüt yaratan hususlar Tebliğ değişikliği ile birlikte açıklığa kavuşturulmuştur. Diğer detaylı düzenlemelerin yanı sıra, yönetim kontrolünü sağlayan payların ve oy haklarının iktisabının veya yönetim kontrolünün ele geçirilmesine ilişkin pay sahiplerinin kendi aralarında yaptıkları özel yazılı anlaşmanın kamuya açıkladığı tarihin, zorunlu pay alım teklifinden yararlanabilecek pay sahipleri ve pay tutarların belirlenmesinde esas alınacağı açıkça düzenlenmiştir. Yine ayrıca, payları borsada işlem gören halka açık ortaklıklar için pay alım teklifine konu edilebilecek pay tutarları, yukarıda belirtilen tarih itibarıyla sahip olunan paylardan fiili pay alım teklifi başlangıç tarihine kadar varsa yapılan satışların son giren ilk çıkar esasına göre ve gün sonu net bakiyeler üzerinden düşülmesi suretiyle hesaplanacaktır.
Aracılık Sözleşmesi ve Kapsamı
Zorunlu pay alım teklifinde bulunması halinde, teklifte bulunan ile yatırım kuruluşları arasında bir aracılık sözleşmesi imzalanması gerekmektedir. Değişiklik Yönetmeliği ile söz konusu aracılık sözleşmelerinin unsurları revize edilmiş olup; herhangi bir aracılık sözleşmesi ile üzerinde işlem yasağı, hukuki ihtilaf veya başkaca bir takyidat bulunan payların pay alım teklifine katılımının kısıtlanamayacağı düzenlenmiştir. Bu özellikteki payların pay alım teklifine konu edilmeleri halinde ise, payların bedeli, işlem yasağı sona erene ya da hukuki ihtilaflar veya hak iddiaları ortadan kalkana kadar teklif sahibi adına açılacak bir hesapta nemalandırılarak (esasları bilgi formunda yer alacağı üzere) bloke edilecektir.
Kamuyu Aydınlatma Esasları
Pay alım teklifinde bulunan tarafından Sermaye Piyasası Kurulu’nun özel durumların kamuya açıklanmasına ilişkin esasları çerçevesinde Tebliğ’nin 10. Maddesi kapsamında payları borsada işlem gören ortaklara ilişkin olarak yapılacak özel durum açıklamaları Borsa pay piyasası işlem saatleri dışında yapılacaktır.
Pay Alım Teklifi Yükümlülüğünün Doğmadığı Haller ve Muafiyet Halleri
Tebliğ’in 14. maddesinde listelenen pay alım teklifi yükümlülüğünün doğmadığı hallerden bir kısmında açıklık amacıyla tereddütleri gidermeye yönelik değişiklikler yapılmıştır. Buna göre; ortaklığın yönetim kontrolünün elinde bulundurmasını sağlayan oy haklarının Tebliğ uyarınca birlikte hareket ettiği kabul edilen veya birlikte hareket ettiklerini beyan etmeleri sebebiyle pay alım teklifinde bulunan kişilerin kendi aralarında yaptıkları devir işlemleri sebebiyle kontrolün elde edilmesi durumunda da pay alım teklifinde bulunma yükümlülüğü doğmamış sayılacaktır. İlaveten, ortaklığın yönetim kontrolünün değişmesi hali ortaklık tarafından yapılan sermaye artımından pay edinmeyi de kapsayacak şekilde revize edilmiştir.
Pay alım teklifinde bulunma zorunluluğundan muafiyet halleri arasına ise, yurt dışı uygulamalara paralel olarak, yönetim kontrolünün ele geçirilmesine yol açan pay ikatisabının miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümlerinden kaynaklanması durumu eklenmiştir.
[1] 23.01.2014 tarihli ve 28891 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] Tebliğ’in 12. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, ortaklığın oy haklarının %50’sinden fazlasına tek başına veya birlikte hareket ettikleri kişilerle beraber, doğrudan veya dolaylı olarak sahip olunması veya söz konusu orana bağlı olmaksızın yönetim kurulu üye sayısının salt çoğunluğunu seçme veya genel kurulda söz konusu sayıdaki üyelikler için aday gösterme hakkını veren imtiyazlı paylara sahip olunması, yönetim kontrolünün elde edilmesi olarak kabul edilmektedir.