Finansal Yardım Yasağı İlişkin Makale
Finansal Yardım Yasağı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) madde 380 tahtında düzenlenmiştir. TTK madde 380 uyarınca, bir şirketin paylarının iktisap edilmesi amacıyla, başka bir kişiyle yaptığı konusu (i) avans, (ii) ödünç veya (iii) teminat verilmesi olan hukuki işlemler batıl olduğu öngörülmüştür. TTK madde 380’deki finansal yardım yasağı, kaldıraçlı devralma (leveraged buyout) işlemlerini yasaklayan bir düzenleme öngörür. Kaldıraçlı devralma işlemleri, şirket satın alma işlemlerinde görülen bir nevi finansman işlemi olup, kullanılacak finansman, hedef şirketin malvarlığı ile teminat altına alınır. Bu devralmaların özü, hedef şirketin paylarına ilişkin satış bedelinin tamamı veya önemli kısmı hedef şirketin malvarlığı ile teminatlandırılmak istenir. Oysaki, TTK madde 380’de düzenlenen finansal yardım yasağı, bunu engellemektedir.
Finansal Yardım Yasağının Amaç ve Kapsamı
Finansal yardım yasağı anonim şirketlerin kendi paylarının iktisabı ve rehninin bazı şartlara bağlandığı ilgili TTK hükümlerinin dolanılmasının ve bu istinai düzenlemelerin kötüye kullanılmasının önlenmesi amacıyla ortaya çıkmaktadır. Madde gerekçesinde “Birinci fıkra bir anonim şirketin, kendi paylarını başkasının, yani üçüncü bir kişinin satın alabilmesi için onu finanse etmesine, onu ödünç veya teminat vererek veya diğer araçlarla desteklemesine, ona yardımcı olmasına yönelik hukukî işlemleri bâtıl sayarak, 379 uncu maddenin etkisiz kalmasını ve dolanılmasını engellemeyi amaçlamaktadır. Hüküm bu türlü bir desteği, kendi paylarını (pay senetlerini) dolaylı olarak kendisinin alması şeklinde kabul etmektedir. Bu sebeple söz konusu işlemleri kenar başlığında kanunu dolanma olarak nitelendirmektedir.” düzenlenmiştir. Ayrıca, bu hükümler sayesinde birleşme devralma işlemlerinde hedef şirketin malvarlığından yararlanılmasının da önüne geçilmektedir.
Finansal yardım kapsamı (i) payın devredilmesi için finansman sağlanması ve (ii) payın bedelinin ödenmesi için finansman sağlanması gibi iki şekilde ortaya çıkabilir. Bu doğrultuda, konusu avans, teminat, ödünç olan her türlü anlaşma “yasak işlem” olarak değerlendirilir. Söz konusu işlem neticesinde hedef şirket aleyhinde bir zarar doğup doğmadığına bakılmayacaktır, işlem doğrudan yasaktır.
Finansal yardıma örnek olarak, pay devri için yapılan hukuki ve finansal inceleme veya danışmanlık masraflarını karşılaması, alıcının kredisine şirketin gayrimenkulünün teminat olarak gösterilmesi, menkul malları üzerine rehin konulması vb. yollarla devrin yapılması halleri sayılabilir. Dolayısıyla, hedef şirket tarafından sağlanan teminatlar nakdi, ayni veya şahsi olabilir.
“Batıl” olma halinin yalnızca finansal yardım özelinde mi uygulanacağı yoksa finansal yardım sayesinde yapılan pay devrinin de mi geçersizliğine sebebiyet vereceği meselesi tartışmalı olmakla beraber, madde gerekçesinde konunun içtihat ve doktrine bırakıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, TTK’nın ilgili 380. maddesi hükmünün, lafzi yorumla yalnızca finansal yardımın batıl olacağını düzenlemekte olduğu söylenebilecektir. Ayrıca, devamındaki 385. Madde uyarınca, Kanun’un 385. Maddesinde de 379 ile 381. maddelere aykırılık halinde (şirketin kendi payını iktisabı) elde edilen payların altı ay içerisinde elden çıkarılması öngörülmektedir. Finansal yardım yasağının da aynı hukuki temele dayandığı ve hedef şirketin malvarlığının korunmasının amaçlandığı gerekçesiyle, aslında yalnızca finansal yardımın geçersiz olduğu; finansal yardım sebebiyle gerçekleştirilen hisse devrinin geçersiz olmadığı ileri sürülebilecektir.
Finansal Yardım Yasağının İstisnaları
İlk istisna, kredi ve finans kuruluşlarının işletme konularına giren “finansal yardım” işlemlere ilişkindir. Bu istisna en çok bankalar içindir ve pratikteki karşılığı bankaların, üçüncü kişilerin kendi (banka) hisselerini devralmaları amacıyla sağlayacakları kredi desteğine ilişkin olacaktır. Bu yöntemle bankanın sağladığı yardım batıl olmayacaktır.
İkincisi istisna ise, şirketin kendi veya bağlı şirket çalışanlarının pay alımlarının önünün açılması amacıyla getirilmiştir. Bu bağlamda şirket çalışanlarının pay edinimleri için verilecek avans, ödünç veya teminat batıl işlem değildir.
Her iki istisnanın ise sınırı şudur: eğer ki yapılan finansal yardım işlemi ile şirketin esas sözleşmesi ve diğer mevzuat uyarınca ayrılması zorunlu olan yedek akçe miktarını azaltıyor veya yedek akçe miktarının harcanmasına ilişkin hükümlere müdahale ediyor ise söz konusu istisna hükümleri uygulanmaz ve bu işlemler dahi batıl olur.