Karşı Yan Vekalet Ücretine Hükmedilmemesi Gerektiği Yönündeki İddianın Cevapsız Bırakılmasının Mahkemeye Erişim Hakkının İhlaline Sebep Olacağı Yönündeki AYM Kararı Hakkında Bülten
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun 7 Kasım 2023 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan 14/09/2023 tarihli kararında, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır.
TALEP KONUSU:
Başvuru sahibi karşı tarafın hükmün verildiği tarihte vekille temsil edilmediği davada aleyhine karşı yan vekalet ücretine hükmedilmesi sebebiyle mahkemeye erişim hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunmuştur.
MAHKEMENİN DEĞERLENDİRMESİ:
Somut olayda, ihtilaf yargılama sürecinde istifa eden karşı yan vekili için karşı yan vekalet ücretine hükmedilip edilemeyeceği hususu üzerinde toplanmaktadır. Anayasa Mahkemesi bu hususta bir derece mahkemesi gibi hareket etmemiş ve “Bireysel başvurunun ikincillik niteliği”ne dayanarak bu hususta bir hüküm tesis etmemiştir (bkz: paragraf 50). Davacının iddialarının mahkemelerce yanıtlanmamasını, yeniden yargılama yapılması gerekmesinin temel sebebi olarak görmüştür (bkz: paragraf 52).
Anayasa Mahkemesi değerlendirmesinde davacı aleyhine karşı yan vekalet ücretine hükmolunmasını, davacının “Mahkemeye Erişim Hakkı” ile Kararın 32. Paragrafında şu şekilde ilişkilendirmiştir:
“32. Vekâlet ücreti, davayı vekille takip eden ve davası kabul edilen taraf lehine hükmedilen bir ücrettir. Dava aşamasında kimin lehine ya da aleyhine olacağı önceden belli olmayan bu ücret yükümlülüğü, bir usul kuralı olup mahkemeye erişim hakkı ile ilişkilidir (Serkan Acar. B. No: 2013/1613, 2/10/2013, § 38). Başka bir anlatımla vekâlet ücreti bir yargılama gideri olup kural olarak bu tür giderler mahkemeye erişim hakkına müdahale teşkil eder.”
Bu doğrultuda Anayasa mahkemesi diğer kararlarında da olduğu gibi, temel hak ve özgürlüklerin ancak Anayasa’nın13. Maddesine uygun olarak kısıtlanabileceğini, bu kapsamda; kanunilik, meşru amaç ve ölçülülüğün gözetilmesi gerektiğini; ölçülülüğün de elverişlilik, gereklilik ve orantılılık ilkelerini bünyesinde barındırdığına işaret etmiştir (bkz: paragraf 37 ve 47).
Somut başvuru bakımından ise, başvurucunun ısrarlı bir şekilde iddia etmiş olduğu “Yargılama sürecinde istifa eden karşı yan vekili için karşı yan vekalet ücretine hükmedilemeyeceği” iddiası gerek ilk derece mahkemesince gerekse de Temyiz mercii olan Yargıtay tarafından cevapsız bırakılmış ve bir bakıma -her ne kadar başvuru konusu yapılmamış olsa da- başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkı da ihlal edilmiştir. Bu durum ise mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahaleyi ölçüsüz kılmıştır. Başvurucunun bu iddiasının reddi, kamu yararını sağlama amacına dayanmaktadır. Ancak kamu yararını sağlama amacıyla başvurucunun mahkemeye erişim hakkı ölçüsüz olarak ihlal edilmiştir. (bkz: paragraf 57).
Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi , başvurucunun ilgili iddiasının sürekli olarak yanıtsız bırakılmasının, gerekçelendirilerek bu iddia hakkında bir karar verilmemiş olmasının başvurucunun mahkemeye erişim hakkını ölçüsüz olarak ihlal ettiği sonucuna ulaşmıştır. Dosyanın yeniden yargılama yapılmak ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’ne iletilmek üzere Ankara 10. Aile Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu karardan hareketle; hüküm anında vekil ile temsil edilmeyen taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi halinde bu durumun gerekçelendirilmemesi ve karara karşı olası başvurularda kanun yolu aşamasında da dikkate alınmaması nedeniyle başka bireysel başvurular da söz konusu olabilecektir. Bu nedenle, ilk derece mahkemelerinin bu tür durumlarda vekalet ücretine hükmetme gerekçesine kararında yer vermesi gerekmekte olup, aksi takdirde bültene konu Anayasa Mahkemesi kararına atıf yapılarak başka kanun yolu ve bireysel başvurular gündeme gelebilecektir.
Konuya ilişkin olarak Resmi Gazete’ye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/11/20231107-3.pdf