21/12/2023 tarihli ve 32406 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesi’nin 26.10.2023 tarihli ve 2023/81 E., 2023/184 K. sayılı kararı ile idari yargı’da istinaf kanun yoluna başvurulmasına ilişkin parasal sınırı belirleyen hükümlerin iptaline karar verilmiştir.

Söz konusu karar ile iptaline karar verilen hükümler aşağıdaki şekildedir:

‘’Beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaz.’’

‘’Bu kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükkerer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.’’

Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan incelemede, anayasaya aykırılık iddiasında bulunulan hükümlerin aşağıda belirtilen gerekçelerle iki temel ilkeyi ihlal ettiği yönünde karara varılarak iptaline hükmedilmiştir.

İptaline karar verilen hükümler bakımından anayasaya aykırılık iddiasında değerlendirilen 1. Husus Anayasa’nın 36 ncı maddesinde düzenlenen “hak arama hürriyetineaykırılık olup;  konusu beş bin Türk Lirasını  geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı ancak bu miktarın üzerinde olan davalar hakkında ilk derece mahkemelerince verilen hükümlerin Bölge İdare Mahkemeleri nezdinde istinaf yoluna başvurulabileceği ı öngörülmektedir.  Dolayısıyla beş bin Türk Lirasının altında olan davalar yönünden, iptal edilen hüküm neticesinde  istinaf hakkına sınırlama getirilmesi sebebiyle Anayasa’nın 36 ncı maddesine aykırı görülmüştür. Nitekim söz konusu Kararda, Anayasanın 36 ncı maddesi uyarınca herkesin meşru vasıta ve yollarla yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilerek temel hak ve hürriyetlere getirilebilecek sınırlamaların kanunla yapılabilecek olması yanında bu sınırlamaların Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gerekleri ile ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca bir yargı kararının denetlenmesini engelleyecek kanun hükmünün keyfilikten uzak, belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir olması gerektiği ifade edilmiştir.

Sonuç olarak, kanun koyucunun usul hukukunda hakim olan ilkelerden “usul ekonomisi” bağlamında değerlendirilerek uyuşmazlık konusunun değerini önemsiz görerek yargı makamlarının  gereksiz yere meşgul edilmemesi düşüncesinden hareketle istinaf kanunu yolunu engelleyici hükümler koyması diğer yandan daha üstün nitelikli anayasal değer olan hak arama hürriyetinin ihlal edilmesi sonucunda yol açtığı ortaya çıkmaktadır.

  1. olarak Anayasanın 13 üncü maddesinde düzenlenen Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanmasında belirlenen temel kısıtlayıcı ilkelere aykırılık bağlamında ise, parasal sınırın her yıl güncellenmesi nedeniyle hangi tarihteki parasal sınıra göre istinaf kanun yoluna başvurabileceğinin kanunda belirli bir açıklıkta ve öngörülebilir şekilde düzenlenmesi gerekirken mevzuatta İstinaf kanun yoluna başvuru açısından hangi tarihteki parasal sınırın esas alınacağının açık, net ve tereddüde yer vermeyecek şekilde düzenlenmemesi nedeniyle kuralların kanunilik şartını taşımadığı için Anayasa’nın 13 üncü maddesine aykırı görülmüştür.

Söz konusu iptal kararı, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girecektir. Bu süre zarfında iptale konu hüküm yürürlükte kalmaya devam edecektir. Kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten yürürlük tarihine kadar geçecek olan süre içerisinde, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere bir önceki yıla göre uyarlanan parasal sınırın altında olan davalarda istinaf kanun yoluna başvurulamaması sebebiyle hak kayıpları yaşanmaya devam edecektir. İptale konu hükmün uygulanması sebebiyle herhangi bir hak kaybına neden olunmaması için konuya ilişkin uygulamaya yol gösterilmesi bakımından kanun koyucunun gerekli düzenlemeleri yapması beklenmektedir.

21/12/2023 tarihli ve 32406 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesi’nin 2023/81 E., 2023/184 K. ve 26.10.2023 tarihli kararı ile idari yargı’da İstinaf kanun yoluna başvurulmasına ilişkin parasal sınırı belirleyen hükmün iptaline karara aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

                https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/12/20231221-8.pdf

Güzide Özbilen Şahin
Şevval Çınar
Yusuf Ziya Tan
Stajyer Avukat | [email protected]