11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunda (“Kanun”) değişiklik yapılmıştır[1].

Kanun’un 2. maddesinde yer alan “yükümlü” tanımında yapılan değişiklik ile serbest avukatlar da yükümlü tanımına eklemiştir. Bu çerçevede serbest avukatlar, taşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak kurulması ve kaldırılması, şirket, vakıf ve dernek kurulması, birleştirilmesi ile bunların idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu hesaplarda yer alan varlıkların idaresi işleriyle sınırlı olmak üzere Kanun’da yükümlü olarak öngörülmektedir.

Bu değişikliğin sonucu olarak, serbest avukatlar da Kanun’da ve ikincil mevzuat çerçevesinde öngörülen kimlik tespiti, gerçek faydalanıcının tanınması (ultimate beneficial owner), müşterinin durumunun ve işlemlerin izlenmesi gibi müşterinin tanınmasına (know your client) ilişkin yükümlülükleri, şüpheli işlem bildirimi, bilgi ve belge verme, muhafaza ve ibraz gibi tüm yükümlülükleri yerine getirmek durumundadırlar. Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda, Kanun’un 13 vd. maddelerinde belirtilen idari para cezalarının yanı sıra adli cezaların (hapis, adli para cezası vs.) da serbest avukatlara uygulanması söz konusu olacaktır.


[1] İlgili değişiklik 31 Aralık 2020 tarihli 31351 sayılı Resmi Gazetenin 5. Mükerrer sayısında yayımlanan 7262 Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun ile yapılmıştır.