Günümüzde gitgide karmaşık ve uzmanlık gerektiren bir hal alan uyuşmazlıkların daha hızlı ve daha düşük maliyetle çözüme kavuşturabilmesi, insan ilişkilerinin dostane yollarla korunup devam ettirilebilmesi, toplumsal barışın sağlanması, mahkemelerin iş yükünün azaltılması, uzun yargılama sürelerinin kısaltılması gibi ihtiyaçlar sonucunda bilinen yargısal süreçler dışında birtakım alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ortaya çıkmıştır.  Alternatif uyuşmazlık yöntemlerinin müzakere, tahkim, uzlaştırma ve arabuluculuk gibi birçok çeşidi bulunmaktadır.

Bu yazımızda ise iş hukuku kapsamında bahse konu alternatif uyuşmazlık yollarından, işçi işveren uyuşmazlıklarındaki zorunlu/dava şartı arabuluculuğu ele alacağız.

  • İşçi ve İşveren Uyuşmazlıklarında Arabuluculuğun Gelişimi ve Önemi

Genel anlamıyla arabuluculuk, uyuşmazlığın taraflarını konuşmak ve müzakerelerde bulunmak amacıyla bir araya getiren, uyuşmazlığı çözebilmeleri konusunda aralarındaki iletişimi kolaylaştıran, bağımsız, tarafsız ve objektif davranan, bu konuda uzman bir üçüncü kişinin dahili ile uyuşmazlığın mahkemeye gidilmeksizin çözülmesini sağlayan alternatif bir çözüm yoludur.  

Eskiden arabuluculuk müessesesi, tarafların ihtiyari olarak başvurdukları bir yöntemken, İş Mahkemeleri Kanun’un 3. Maddesinde yapılan düzenlemeyle işçi veya işveren alacağı (örn. ücret, prim, ikramiye vs.) ve tazminatı  (örn. kıdem/ihbar tazminatı vs.) ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurulması dava şartı olarak kabul edilmiş ve dava şartı (bir başka deyişle zorunlu) arabuluculuk, ilk defa işçi işveren uyuşmazlıkları ile birlikte hukukumuzda yer almıştır.

Arabuluculuk müessesesinin temel ve en önemli prensipleri ise:

  • Taraflar arasında bir uyuşmazlık olması,
  • Uyuşmazlığın çözümünde tarafsız, eşit davranma yükümlülüğü bulunan uzman üçüncü bir kişi olması,
  • Arabulucunun yetkisini taraflardan alması,
  • Görüşmeler esnasında sonuca bağlanan çözüm önerilerinin kural olarak bağlayıcı olmaması,
  • Karşılıklı anlaşmaya bağlı bir çözümün esas alınması,
  • Hem arabulucu hem de taraflar açısından gizlilik esasına dayanması, toplantıda paylaşılan bilgi ve belgelerin toplantı dışında kullanılamamasıdır.
  • Arabuluculuk Başvuru Süreci, Yetki ve Tutanakların Niteliği:

 Yukarıda da bahsettiğimiz gibi (iş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi veya manevi tazminat davaları ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları dışında) işçi- işveren uyuşmazlıkları kapsamında açılacak olan davalarda, dava açmadan önce arabuluculuk başvurusu yapılması, bu başvurudan olumlu bir netice elde edilemezse dava açılması gerekmektedir.  

  • Arabuluculuk başvurularında süre:

Bahse konu talep için dava açılması için öngörülen sürede arabuluculuk başvurusunun yapılması gerekmektedir (örn. işe iade talebi için fesih bildiriminin tebliği takiben 1 ay, kıdem tazminatı alacağı talebi için feshi takiben 5 sene içerisinde gibi).

  • Arabuluculuk başvurularında yetki:

Arabuluculuk başvurusu bazı istisnai haller dışında karşı tarafın yerleşim yeri ya da işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna yapılmakta ve büro tarafından, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden dosya ile ilgilenecek arabulucu belirlenmektedir.

  • Arabuluculuk Süreci:

Görevlendirilen arabulucu yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren 3 hafta içinde sonuçlandırmak zorunda olup bazı istisnai ve zorunlu hallerde bu süre en fazla 1 hafta daha uzatılabilmektedir.

Bu süre içerisinde talepleri detaylı değerlendirmek adına birden fazla arabuluculuk toplantısı yapılabilmesi de mümkündür.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, tarafların toplantıya katılması da zorunlu tutulmuştur. Mazeret bildirmeksizin toplantıya katılmayan taraf, ileride açılacak olan davada haklı çıksa dahi yargılama giderlerini ödemek zorundadır.

Görüşmeler sonucunda arabuluculuk aşamasının nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilmekte anlaşma veya anlaşmama şeklinde son oturum tutanağı düzenlenmektedir. Tarafların anlaşmaya varması halinde anlaşma belgesi ilam niteliğinde sayılmakta ve anlaşılan hususlar bakımından taraflar dava açamamaktadır.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflarca anlaşmaya varılamaması halinde ise işe iade talepli davalarda son oturum tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren, 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde, işçilik hak ve alacağı talepli davalarda ise genel zamanaşımı süresi içerisinde, son oturum tutanağı ile birlikte yetkili ve görevli iş mahkemesinde dava açılması gerekmektedir.