Bilindiği gibi, mahkemeler başta olmak üzere adli ve idari merciler tarafından gönderilecek fiziki tebligatlar 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.

Bahsi geçen kanunun 13.maddesi gereği Tüzel Kişilere yapılacak tebligatlar öncelikle yetkili temsilcilerine yapılır. Eğer bu kişiler herhangi bir sebeple iş saatleri içerisinde iş yerinde bulunmadıkları takdirde iseler tebligat orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerden birine yapılır.

Eğer bu da mümkün değilse, tebligatlar m.20 ve 21’e yapılacaktır. Buna göre; kendisine tebligat yapılabilecek kişilerden hiçbiri adreste bulunamaz veya tebliğ almaktan imtina ederse, tebliğ memuru evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyeleri yahut memurlarından birine imza karşılığında teslim eder ve teslim alanın adresini içeren ihbarnameyi tebligat adresindeki binanın kapısına yapıştırır. Tebliğin yapılacağı şahsa durumun haber verilmesi de komşulardan birine veya yönetici yahut komşuya haber bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır.

Yukarıda bahsi geçen tebliğ yöntemi, özellikle haftanın tüm günlerinde yahut belli günlerinde tüm çalışanları açısından uzaktan çalışma yöntemini uygulayan şirketlerin işyerleri bakımından önem arz etmektedir. Zira bu durumda tebliğ anında işyerinde tebligatı şirket adına alabilecek bir çalışan bulunmaması nedeniyle tebligatlar muhtarlıklara gidebilmektedir.

Özellikle pandeminin ortaya çıkması ile birlikte uygulamada bu türden tebligatlara sıklıkla rastlanmakta ve muhtarlıklardan tebligatların alınmaması bazı sıkıntılara neden olabilmektedir. Bilhassa icra işlerinde itiraz sürelerinin son derece kısa olması nedeniyle muhtarlıklara gidebilecek tebligatların düzenli olarak haftalık takip edilmesinin hak kayıplarının yaşanmaması adına önem arz ettiğini tekrar hatırlatırız.